Yapay zeka, son dönemin en hızlı gelişen teknoloji konusu olmayı sürdürüyor ve Türkiye’nin de bu alanda hedefleri kesinlikle büyük. Makinelerin, insan ve hayvanların gösterdiği şekilde sorun çözme becerisi gösterebilmesine ve bunu kendi çıkarımları ile yapabilmesine basitçe yapay zeka deniliyor. Türkiye, yapay zekayı bir devlet meselesi olarak ele almış ve Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Ulusal Yapay Zeka Stratejisi 2021-2025’i yayınlamıştı. Bu stratejinin güncellenmiş hali olan 2024-25 Ulusal Yapay Zeka Eylem Planı, uygulamaya konuldu. Bu eylem planı, yapay zekanın günlük yaşamın her alanına entegre edilmesini, okulu terk edebilecek öğrencilerin tahmininden, bireylerin sportif yeteneklerinin belirlenmesine, hastalıkların teşhisinden vergi kaçırmanın önlenmesine kadar birçok konuda kullanılmasını kesinlikle hedefliyor. Türkiye, bu alandaki yatırım ve gelişmeleri hızlandırarak küresel rekabette önemli bir yer edinmeyi amaçlıyor. Bu vizyon, gelecekteki yaşam kalitemizi ve ekonomik gücümüzü doğrudan etkileyecek hayati bir hamledir.

Stratejik Hedefler ve Uygulama Alanları

 

Türkiye, yapay zekayı sadece bir teknoloji konusu olmaktan çıkarıp, ulusal bir strateji haline getirerek bu alandaki gelişimini hızlandırmayı amaçlıyor. Ulusal Yapay Zeka Stratejisi Yönlendirme Kurulu bugüne kadar dört toplantı gerçekleştirdi ve bu toplantılarda dijital dönüşümün, yapay zeka temelli uygulamalarla ilerlemesi kesinlikle benimsendi. Yürürlükteki eylem planına göre Türkiye’nin yapay zekada 6 stratejik hedefi var:

  • Uzmanları yetiştirmek ve alanda istihdamı artırmak: Yapay zeka alanında nitelikli insan kaynağının artırılması, bu teknolojilerin geliştirilmesi ve uygulanması için temel bir adımdır.
  • Araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek: Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yaparak ve girişimcilik ekosistemini güçlendirerek, Türkiye’nin kendi yapay zeka çözümlerini üretmesi hedefleniyor.
  • Kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim imkanlarını genişletmek: Yapay zeka algoritmalarının etkin çalışması için büyük ve kaliteli veri setlerine erişim kritik öneme sahiptir. Bu altyapının güçlendirilmesi, Türkiye’nin rekabet gücünü artıracaktır.
  • Sosyoekonomik uyumu hızlandıracak düzenlemeler yapmak: Yapay zekanın toplumsal hayata entegrasyonu için yasal ve etik düzenlemelerin yapılması, bu teknolojinin güvenli ve sorumlu bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır.
  • Uluslararası işbirliklerini güçlendirmek: Küresel yapay zeka ekosistemindeki aktörlerle işbirliği yaparak bilgi ve deneyim paylaşımı, Türkiye’nin bu alandaki gelişimini hızlandıracaktır.
  • Yapısal ve işgücü dönüşümünü hızlandırmak: Yapay zekanın getireceği dönüşümlere karşı işgücünün ve sektörlerin uyum sağlaması için gerekli eğitim ve dönüşüm programlarının hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Yapay zeka çözümleri ile Türkiye’nin küresel rekabet gücü artırılırken, hedeflere ulaşılması durumunda, Türk vatandaşlarının günlük yaşamında daha fazla yer bulacak. Yapay zekadan hastaların tıbbi geçmişleri ve veri analizleriyle, olası teşhisleri ve tedavi yöntemleri önerilmesi için kesinlikle yararlanılacak. Biyometri ölçüm verileri analiz edilerek, ‘Sportif Yetenek Taraması Programı’ ile potansiyel sporcu adayları belirlenecek. Güvenlik kaygısı olmayan yerli ve milli Türkçe Büyük Dil Modeli geliştirilecek. Okulu terk etme durumu olan öğrencilerin tahmin edilmesi için ‘Erken Uyarı Sistemi’ geliştirilecek. Sosyal yardımlara yönelik suiistimallerin engellenmesi ve ihtiyaç sahiplerinin doğru tespit edilmesinde kullanılacak. Vergi kaçırma ve hatalı beyannamelerin önlenmesinde yararlanılacak. Stratejik tarım ürünlerinin tespiti ve rekolte tahmini yapılacak. Ulusal Yargı Ağı Projesi’nde evrak analizi, sınıflandırması, özetlenmesi, anlamlandırılması konusunda kesinlikle faydalanılacak. Bu geniş uygulama alanları, yapay zekanın Türkiye’nin kalkınma hedefleri doğrultusunda ne denli stratejik bir araç olarak görüldüğünü açıkça ortaya koyuyor.

Gelecek Projeksiyonları ve Eğitim Hedefleri

 

Yapay zeka çalışmaları, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında tüm hızıyla sürdürülüyor. Bu kapsamda Ulusal Yapay Zeka Stratejisi 2026 ve sonrası için çalışmalar da devam ediyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile TÜBİTAK’ın öncülük ettiği çalışmalar, halen yürürlükte olan stratejik planın amaç ve tedbirleri yerine getirip getirmediğini değerlendirecek ve yeni hedefler kesinlikle ortaya koyacak. 2030 yılında yapay zeka teknolojisinin pazar büyüklüğünün 1,85 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Yapay zeka dalgası, 300 milyon tam zamanlı işi etkileyecek. Bu gelişmeye hazırlıklı olmak için TÜBİTAK Yapay Zeka Enstitüsü tarafından Ekosistem Çağrısı ile sektörün işbirliği yapılıyor ve projeler destekleniyor. 2025 için başvurular 15 Mayıs’ta alınmaya başlandı ve başvurular 31 Ağustos’a kadar yapılabilecek. Desteklenecek 5 öncelikli alan şöyle sıralanıyor:

  • Akıllı üretim sistemleri: Üretim süreçlerinde verimliliği artırmak ve otomasyonu güçlendirmek için yapay zeka çözümleri geliştirilecek.
  • Akıllı tarım, gıda ve hayvancılık: Tarım sektöründe verimliliği artırmak, kaynak kullanımını optimize etmek ve gıda güvenliğini sağlamak için yapay zeka kullanılacak.
  • Finans teknolojileri: Finans sektöründe dolandırıcılığı önleme, risk analizi ve kişiselleştirilmiş finansal hizmetler sunma gibi alanlarda yapay zeka uygulamaları geliştirilecek.
  • İklim değişikliği ve sürdürülebilirlik: İklim değişikliğiyle mücadele, enerji verimliliği ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için yapay zeka çözümleri kullanılacak.
  • Akıllı eğitim teknolojileri: Eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri sunmak, öğrenci performansını analiz etmek ve eğitim süreçlerini optimize etmek için yapay zeka uygulamaları geliştirilecek.

2025 itibarıyla 20 üniversitede 70’ten fazla yapay zeka ve dijital temelli program bulunuyor. Kontenjanları tamamen dolan bu programların artması da hedefler arasında. 2025-2026 döneminde yapay zeka tabanlı programların bulunduğu üniversitesi sayısının 70’e yükseltilmesi için çalışmalar kesinlikle sürdürülüyor. Bu eğitim hedefleri, Türkiye’nin yapay zeka alanında küresel rekabette öne geçmek için insan kaynağına yaptığı stratejik yatırımı açıkça gösteriyor.